Bi’ Küçük Valiz Meselesi
“Avukata gerek yok.” Bu cümle bazen yıllar sürecek bir adaletsizliğin kapısını aralayabilir…
Şimdi size buna dair bir hikayemi anlatmak istiyorum. Galatasaray’a gönülden bağlı, Almanya’da yaşayan iki gurbetçi genç, yıl boyunca birçok kez sadece maç izlemek için Türkiye’ye geliyor. Yine böyle bir maç için İstanbul’a iniş yaptıkları bir gün, … Havalimanı’nda başlarına geleceklerden habersizce valizlerini almak üzere yürüyen banda yöneliyorlar. Gençlerden biri, kendi valiziyle aynı renkte ve boyutta bir valizi alıyor. Emin olmak için fermuarını açıyor, içinde kendi eşyaları olmadığını fark edip hemen kapatıyor ve valizi yeniden banda bırakıyor. Biraz sonra kendi valizini alıp fermuarını açıp kendi valizi olduğunu anlayınca havalimanından ayrılıyorlar. Hepsi bu kadar. Aslında o ilk açtığı valizde bir laptop varmış. Sahibi fark edip şikayetçi olmuş. Kamera görüntüleri incelenmiş, valizi kısa süreliğine açan gençler tespit edilmiş. Olay hırsızlık olarak değerlendirilmiş ve yurt dışında yaşadıkları için haklarında yakalama emri çıkarılmış. Olan bitenden habersiz şekilde aylar sonra yine bir maç için Türkiye’ye gelen gençler, havalimanında gözaltına alınıyorlar. Şok içindeler.
Polislere soruyorlar:
— “Avukat tutmamız gerekir mi?”
— “Yok gerek yok, bir şey çıkmaz bundan...”
Ve onlar da süreci kendi haline bırakıyor.
Avukatsız şekilde yargılanıyor, duruşmada suçsuz olduklarını, maddi sıkıntıları olmadığını, hırsızlıkla ilgilerinin bulunmadığını anlatıyorlar. Ancak mahkeme, güvenlik kamerası görüntülerini farklı yorumluyor: “Laptopu aldıkları kanaatine varılmıştır” diyerek 4 yıl 2 ay hapis cezası veriliyor. Kararı yurtdışında öğrenen gençler paniğe kapılıyor, ne yapacaklarını bilemezken bir tanıdık vasıtasıyla bize ulaşıyorlar.
Dosyayı detaylıca incelediğimizde şunları fark ediyoruz:
Bilirkişi raporu açıkça diyor ki:
“Valiz kısa süreliğine açılmış, içeriden bir şey alınıp alınmadığı tespit edilememiş. Kamera uzaktan çekilmiş, net görüntü yok.”
Ama bu teknik tespit davada dikkate alınmamış.
Biz istinaf dilekçesi ile devreye girdik. Mahkeme kararını detaylı şekilde inceledik, raporu analiz ettik, eksiklikleri vurguladık.
Sonuç?
Suçsuzluğun ispatı ancak güçlü ve detaylı bir savunmayla mümkün olabildi.
Bu dosya bize bir kez daha şunu gösterdi:
📌 “Bir şey çıkmaz” diyerek savunmasız bırakılan insanlar, adaletsiz kararların mağduru olabilir.
📌 Avukat, sadece hukuku değil, hakikati de anlatandır.
📌 Dosya sadece “okunmaz” doğru şekilde de anlatılması gerekir.