Yabancılık Unsuru Taşıyan Tahkime Tabi Uyuşmazlıktaki İhtiyati Tedbir İhtiyati Haciz, Delilin Korunması, Malvarlığının Kaçırılmasının Önlenmesi Gibi Geçici Koruma Tedbirleri Nereden İstenir?
İlk yapılacak iş uyuşmazlığın milli tahkime mi, milletlerarası tahkime mi tabi olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu milli tahkime tabi ise 6100 sayılı HMK 407 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbirde görevli mahkeme, dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili mahkeme; dava açıldıktan sonra ise, ancak asıl davanın görüldüğü mahkeme görevli ve yetkilidir.
Uyuşmazlık milletlerarası tahkime tabi ise temel kanun 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanun’udur. Bu kanunun 6.maddesinin 2. Fıkrası gereğince hakemler geçici koruma kararı verebilecektir. Hakemler resen geçici koruma kararı veremez. Tarafların isteği doğrultusunda koşulları var ise hakem veya hakemler geçici koruma kararı verebilir. Hakem ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı vermeyi uygun bir güvence verilmesine bağlı kılabilir. Aleyhine tedbir kararı verilen tarafın bu karar nedeniyle zarara uğrayacağı ihtimali göz önünde bulundurulmaktadır.
Aynı maddenin 3. Fıkrasında hakemlerin vereceği geçici koruma kararlarına sınırlamalar getirmiştir.
-Hakemler cebri icra organları tarafından icra edilecek olan ihtiyati haciz kararı veremeyecektir. Örneğin Devlet Su İşleri Müdürlüğünün verebileceği bir tedbir kararını veremez.
-Hakemlerin vereceği ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı resmi organları bağlamayacaktır. Örneğin Gümrük Müdürlüğüne bir aracın dışarı çıkarılmaması için yazı yazamaz.
-Hakemler üçüncü kişileri bağlayacak şekilde ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı veremeyecektir. Yani tahkime taraf olmayan üçüncü kişi hakkında hakemin karar vermesi hukuki olmayacaktır. Örneğin üçüncü kişinin elinde bulunan malın yedi emine teslim edilmesine karar veremez.
Hakemin aleyhine geçici koruma kararı verdiği taraf, bu kararı yerine getirmez ise karşı taraf ne yapacak? Bu durumda karşı taraf MTK’un 6. Maddesinin 3. Fıkrası gereğince ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesini yetkili mahkemeden talep edebilir. Yukarıda anlattığımız hakemlerin vereceği geçici koruma kararları sınırlandırıldığından, bu kararların uygulanabilmesi için İİK ‘nun 261. Maddesi gibi yargısal işlem yapılması gerekmektedir.
Hakem tarafından verilen geçici koruma kararı, kararın icra edilebilir hale gelmesiyle veya davanın hakem tarafından ret edilmesiyle kendiliğinden kalkar.
Yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıkta 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanun’un 6. Maddesinin 1. Fıkrası “taraflardan birinin, tahkim yargılamasından önce veya tahkim yargılaması sırasında mahkemeden ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz istemesi ve mahkemenin böyle bir tedbire veya hacze karar vermesi, tahkim anlaşmasına aykırılık teşkil etmez” düzenlemesi gereğince taraflarca tahkim yerinin Türkiye devleti dışında bir yerin belirlendiği yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklarda ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir gibi geçici koruma tedbiri için hem hakemler hem de Türkiye devletindeki mahkemeler yetkilidir. Bir başka deyişle yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıkta tahkimin Türkiye’de veya yabancı bir ülkede olmasına bakılmaksızın taraflardan birinin tahkim yargılamasından önce veya tahkim yargılaması sırasında Türkiye mahkemelerinden geçici koruma kararı verilmesini talep edebilecektir. Bu durum tahkim anlaşmasına aykırılık teşkil etmeyecektir.
Diğer bir taraftan, ihtiyati tedbir kararları geçici nitelikte bir korumasağladığından, yabancı mahkemelerce veya hakem heyetlerince verilen ihtiyati tedbir kararlarının tanınması ve tenfizi mümkün değildir. Tanıma ve tenfiz kurumu kesin hüküm niteliğindeki yabancı mahkeme kararlarının ülkemizde icra edilmesi demektir. Geçici koruma kararları tedbir niteliğinde olup kesin hüküm niteliğinde olmadığından tanıma ve tenfize konu edilemez.
Bu durumda, esas uyuşmazlığa bakan yabancı mahkeme veya hakem heyetinin Türkiye’de bulunan mal veya alacaklarla ilgili olarak vereceği tedbir kararı Türkiye’de icra edilemeyecek dolayısıyla taraflar için bir koruma da sağlamayacaktır. Önemle belirtelim ki yabancılık unsuru taşıyan birçok uyuşmazlıkta taraflar arasında akdedilmiş bulunan tahkim anlaşmasının varlığına rağmen Türk mahkemeleri talep halinde ihtiyati tedbir kararı verebilecektir.
Türk mahkemelerince verilen ihtiyati tedbire ilişkin kararlara yapılan itirazlara da, tahkimde dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın, Türk mahkemeleri bakmaya yetkilidir. Geçici koruma kararı adı üzerine hak ve menfaatin korunması amacıyla zaman ile yarışılarak alınan kararlardır. Ticaret hukukunda uzman avukat yardımı almak ileride telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesine yardımcı olacaktır.
YABANCILIK UNSURU İÇEREN UYUŞMAZLIKTA TAHKİM ANLAŞMASININ VARLIĞINA RAĞMEN İHTİYATİ TEDBİR VEYA İHTİYATİ HACİZ, DELİLİN TESPİTİ, KORUNMASI, MALVARLIĞININ KAÇIRILMASININ ÖNLENMESİ GİBİ GEÇİCİ KORUMA TEDBİRLERİ TÜRK MAHKEMELERİNDEN İSTENEBİLİR. TÜRK MAHKEMELERİNİN VERDİĞİ GEÇİCİ KORUMA KARARLARINA KARŞI İTİRAZ DA TAHKİMDE DAVA AÇILIP AÇILMADIĞINA BAKILMAKSIZIN TÜRK MAHKEMELERİNDE BAKILABİLECEKTİR.
(Yargıtay 6. HD 12/10/2022 tarih ve 2022/3529 esas-2022/4699 karar )
Melek Acu